Ülkelerin dış ticaret potansiyellerini ele aldığımız yazı dizimize Almanya’ya ihracat yapmak ile devam ediyoruz. Almanya’ya ihracat yapmak için dikkat edilmesi gereken konuları ve ülkenin dış ticaret profilini inceliyoruz.
Genel Görünüm
Almanya’ya ihracat yapmak için ilk olarak ülkenin genel görünüme göz atalım. Almanya yüksek oranda sanayileşmiş yapısı, çeşitlendirilmiş ve istikrarlı ekonomisi ile yerli işletmelerimiz için uzun vadeli potansiyel sunmaktadır. Yüksek nüfusu, üretim ve alım gücüyle hem Türkiye hem de diğer dünya ülkeleri için güvenilir ve sürdürülebilir bir ticaret ortağıdır.
Almanya, 83,13 milyonluk nüfusu ile Avrupa Birliği’nin en yüksek nüfusa sahip ülkesidir. 2019 yılındaki 3,84 trilyon dolarlık GSYH büyüklüğü ile Avrupa Birliği’nde lider, dünyada ise 4. sırada yer almaktadır. Dünya ithalatındaki %6,5’lik payı ile Amerika ve Çin’in ardından en çok ithalat yapan 3. ülke konumundadır. Uluslararası Para Fonu (IMF) verisine göre 2019 yılında yıllık reel olarak %0,56 oranında büyüyen Almanya ekonomisinin, 2020 yılında COVID-19 pandemisinin etkisiyle yıllık -%7 oranında daralacağı öngörülmektedir.
Comtrade verilerine göre, ülkemizden 2019 yılında gerçekleştirdiği 16,6 milyar dolarlık ihracat ile Almanya, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke statüsündedir. Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkeler arasındaki lider pozisyonunu uzun yıllardır koruyan Almanya, toplam ihracatımız içerisinde 2005-2019 yılları arasında yıllık ortalama %10’luk sürdürülebilir bir paya sahiptir. Türkiye’nin ithalat verisine bakıldığında ise, 2019 yılındaki 19,27 milyar dolarlık ithalat ile Türkiye, toplam ithalatının %9’unu Almanya’dan yapmaktadır. Çift taraflı ticaretimizin 35 milyar doları aştığı Almanya ile ticaret ortaklığımızın gelecek yıllarda korunması öngörülmektedir.
Almanya’ya ihracat yapmak için Sektörler ve Fırsatlar neler?
Alman ekonomisinin uzun yıllardır itici gücü olan imalat sanayinin en gelişmiş sektörleri arasında sanayi makinaları, otomotiv ve kimya endüstrisi yer almaktadır. Son yıllarda bu sektörlerin yanı sıra artan global teknoloji yatırımlarını takiben Almanya da telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri alanlarına verdiği önemi artırmıştır. Bu geçişin en önemli örneğini üretim firması olmaktan çıkıp geleceğin mobilite (hareketlilik) hizmet sağlayıcısı olma hedefiyle 2023 yılına kadar 30 milyar euro yatırım kararı alan Alman otomobil devi Volkswagen göstermiştir.
Türkiye’den Almanya’ya yapılan ihracatın yarısını oluşturan en önemli ilk üç sektör arasında otomotiv ve aksesuarları, makine ve tekstil yer almaktadır. Otomotiv sektöründeki ihracatımız 2015-2019 yılları arasında ortalama %11 büyüyerek, bu 3 sektör arasından en hızlı büyüyen sektör olmuştur. Tüm sektörlere bakıldığında ise, 2015-2019 yılları arasında %31 ile en yüksek ihracat büyümesi değerli taşlar ve metaller sektöründe yaşanmıştır.
Almanya endüstrisindeki ve ekonomisindeki dijitalleşmenin, ülkenin tüm sektörlerini etkilemesi ve iş modelleri, üretim süreçleri, dijital pazarlar ve tedarik zincirleri ile ilgili yeni fırsatlar geliştirmesi öngörülmektedir. Türkiye’den üreticilerin de bu dijitalleşme sürecini yakından takip etmesi ve yeni fırsatlara uygun çevik hamleler yapması Almanya ile ticari ortaklığımızı güçlendirici etki yaratacaktır.
Almanya yüksek performanslı bir küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) sektörüne sahiptir. Bu şirketler kendi alanlarında dünya lideridir, ancak genellikle dijitalleşmenin zorlukları konusunda desteğe ihtiyaç duyarlar. Türkiye ise bilgisayar mühendisliği, bilişim teknolojileri ve yazılım alanlarında her yıl 5.000’in üzerinde yeni mezun vermektedir. Türkiye’nin bilişim alanındaki insan gücü potansiyeli ile Alman KOBİ’lerinin dijitalleşme desteği ihtiyacının, ortak kurumsal arayüz projeleri ve eşleştirme programları vasıtasıyla, uygun ortamlarda bir araya getirilmesi iki ülke arasındaki bir diğer fırsata işaret etmektedir.
Almanya’ya ihracat yapmak için Anlaşmalar ve Vergilerin durumu
1996’da alınan Gümrük Birliği kararlarına istinaden Türkiye ile Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında sanayi ürünleri ve bazı istisnalar dışındaki tarım ürünleri ticaretinde gümrük vergileri kaldırılmış ve Türkiye üçüncü ülkelere karşı AB’nin de uyguladığı Ortak Gümrük Tarifesi’ni uygulamaya başlamıştır. Günümüzde de yürürlükte olan bu karar Almanya ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımın büyümesini desteklemiş, Türkiye ekonomisinin Avrupa ekonomisi ile uyumunu artırmıştır.
Almanya’da standart KDV oranı %19’dur. Hazır ürünler ve günlük hizmetlerde ise bu oran %7 olarak uygulanmaktadır. Bankacılık, sağlık ve kar amacı gütmeyen işler dahil olmak üzere bazı hizmetler KDV’den muaftır.
İpucu: İhracatta Başarılı Anlaşmalar Yapmanın İpuçları
Almanya’ya ihracat yapmak için Standartlar ne olmalı?
Standartlar konusunda Avrupa’nın en katı ülkesi olan Almanya, Avrupa Birliği üyesi diğer ülkeler için belirleyici rol oynamaktadır. AB kuralları gereğince bazı sanayi ürünlerinin Almanya’ya ihraç edilebilmesi için ürünlerin üzerinde “CE” işareti bulunması zorunlu kılınmıştır, Türkiye gibi AB üyesi olmayan ülkeler için bu işaretin ürünlerde bulunması tamamen ihracatçı ülke sorumluluğundadır. CE işaretine ek olarak tüm AB ülkelerinde yürürlükte olan ve zararlı maddelerin kullanımını sınırlandıran RoHS (Restriction of Hazardous Substances) direktifi elektrikli ve elektronik araçların ihracatında gerekli görülmektedir.
Buna ek olarak, bazı Alman firmaları yasal bir zorunluluk bulunmasa da ilave performans ve kalite işaretleri talep etmektedirler. Bunlardan en önemli iki tanesi mekanik ürünler için Alman Standartlar Enstitüsü tarafından verilen GS (Gepruefte Sicherheit) ve elektrikli ürünler için VDE Verlag GmbH firmasından veya VDE Birliği tarafından verilen VDE (Verband Deutscher Elektrotechniker) işaretleridir.
Gıda alanında ise AB genelinde 2005 yılından beri yürürlükte olan EC 178/2002 sayılı Gıda Genel Yasası uygulanmaktadır. Bu standartlar AB vatandaşlarının sağlık, refah, sosyal ve ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik olup AB Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından belirlenmiştir.
Paketleme ve Etiketleme
Paketleme ve ambalaj, Alman tüketicileri üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir ve ürün seçimlerinde çoğu zaman belirleyici rol oynar. Bu yönüyle Türkiye’den yapılacak ihracatlarda ambalajın Alman zevklerine ve kriterlerine uygun olup olmadığını kontrol etmek önem verilmesi gereken bir konudur.
AB içerisinde pazarlanan ambalajlar çevrenin korunmasını amaçlayan genel gerekliliklerin yanı sıra tüketicilerin sağlığı için olası bir riski önlemek için tasarlanmış özel hükümlere de uygun olmalıdır. Ürünlerin paketlenmesine yönelik sektör bazlı bilgiye buradan ulaşılabilir.
İhraç edilecek ürünlerin etiketlemelerinin Almanca’ya çevrilmesi zorunluluğu vardır. Gıda ve tekstil gibi bazı ürünler özel etiketleme gereksinimlerine sahiptir.
Almanya’ya ihracat yapmak için Pazara Giriş Yolu nelerdir?
İstikrarlı ve güvenli bir pazar olan Almanya, pazara giriş için bir çok farklı yol sunmaktadır.
Acenteler ve distribütörler: Yerel acenteler veya distribütörler kullanmak, pazarın büyüklüğü nedeniyle Almanya’da varlık geliştirmenin etkili bir yoludur. Almancanın işletmelerin ana dili olması ve dilde akıcılığın yerel ortaklar kullanırken büyük bir avantaj yaratması bu opsiyonu çekici kılan temel faktördür.
Doğrudan satış: Coğrafi yakınlığa ve gümrük anlaşmasına sahip ülkeler için çekici bir seçenek olan doğrudan satış seçeneği, beraberinde Almanca dil bilme veya tercüman kullanma zorunluluğunu getirmektedir. Faliyete geçilecek pazarın tüm alanlarının kapsanması zorluk oluştursa da yapılacak ihracattan en yüksek kâr potansiyelini taşıyan pazara giriş yoludur.
E-ticaret: Diğer seçeneklere göre daha uygun fiyatlı ve ürünlerin Almanya’ya ulaşımı açısından daha kolay bir seçenektir. Büyüyen bir kanal olmakla birlikte, pazardaki değişimlere ve değişken tüketici isteklerine yanıt vermek bu yolun temel zorluğudur.
İş Kültürü
Alman şirketleri genellikle aile şirketleridir ve ortaklıklarında kişisel ilişkilere yüksek derecede önem vermektedirler. Şirketlerin büyük bir kısmının uzun dönem bakış açısına sahip olması, en iyi fiyata değil, uzun vadeli, sürdürülebilir ortaklıklara odaklanmalarına neden olmaktadır. Alman iş insanları, toplantılara çok hazırlıklı ve sunulan ürün ve hizmetlerle ilgili detaylı araştırmaya sahip olarak gelmektedirler. Bu yüzden, olası bir ortaklık durumunda karşı taraftan da asgaride aynı dikkat ve ön hazırlık beklenmektedir.
Ödeme Koşulları
Ödeme koşulları, işletmeler arası işlemler için 60 gün iken resmi makamlar için 30 gündür. Bu ödeme koşullarının karşılanmadığı durumlarda ihracat yapan taraf, geç ödeme faizi talep etme hakkına sahiptir.